×Uygulama Logosu

Habokado - Akıllı Haber Özeti

Özetleri Okuyun ve Dinleyin

Haberi Yapay Zeka ile Özetinden Okuyun. Neden Habokado?

Üniversiteli Göçü Her Yıl Azalıyor

14 Aralık 2024 05:00

2022'de İstanbul'daki üniversitelere yerleşenlerin oranı yüzde 25'ken bu yılki YKS sonucunda ise bu oran yüzde 24'e düştü. 2022'de kentin dışından tercih edenlerin oranı yüzde 40'ken 2023'te yüzde 38'e bu yıl ise yüzde 36'ya geriledi. 2 yılda oran olarak 4 puanlık bir düşüş yaşandı. Yıllara göre İzmir'i dışarıdan tercih edenlerin oranı şöyle oldu: 2022 yüzde 48, 2023 yüzde 47, 2024 yüzde 43. Üç büyük şehir dışında üniversite şehri olarak bilinen büyükşehirlerde de benzer bir durum oluştu. Ünsal şöyle dedi: "Mesele sadece ekonomik değil. Diğer unsurlar da ekonomiyle ilişkili. Öğrenciler gidecekleri şehirlerde barınma ve beslenme sorunu yaşayıp yaşamayacaklarına özellikle bakıyorlar. Elbette iyi üniversite veya iyi bölüm kazanan öğrenciler geri adım atmıyor. ODTÜ, Boğaziçi gibi üniversitelerle nerede olursa olsun tıp kazanan öğrenci gidip okuyor. Ancak İstanbul ya da Ankara'da herhangi bir vakıf üniversitesi kazanan ya da küçük bir ilde mesleğini yapması zor olan bir bölüm kazanan öğrenci gitmeyebiliyor." Üniversite kazanmanın eskisi kadar önemsenmediğini hatırlatan Ünsal, "Tercih eğilimlerindeki azalmadan da bunu görebiliyoruz. 2023 YKS'de 1 milyon 89 bin 194 kontenjan açılmış, toplam tercih sayısı 24 milyon 277 bin 711 olmuştu. Bu yıl kontenjanlar 1 milyon 21 bin 486'ya düştü. Toplam tercih sayısı ise 21 milyon 664 bin 849'a geriledi. Aradaki fark tam 2,6 milyon. Üniversite mezunlarının işsiz kalması, çalışanların mezun oldukları bölümlerden çok farklı işlerde çalışması gibi nedenlerle baraj olmamasına rağmen tercihlerde azalma olduğunu gözlemliyoruz. Bunu üniversiteyi terk edenlerin sayılarından da anlayabiliriz" dedi.

Necati Tuncer

Biz Kimleriz? Altaylardan Gelen Erleriz! Ne Diye Gelmiştik, Nerede Duruyoruz?

14 Aralık 2024 05:06

Ömer Lütfi Akad'ın "Göç üçlemesi" filmlerinden Gelin'de, örneğimiz olacak güzel bir replik vardı. "Yozgat çarşısında kime sorsan gösterirlerdi, Sorgunlu Hacı İlyas'ı." Kimliğini öne çıkararak kabul sağlamak ya da baskı kurmak amacındaki politikacılar da tanımıştır insanımız. Geçtiğimiz günlerde 100.üncü doğum günü dolayısıyla anılan, her gönderildiğinde tekrar gelmesiyle ünlenen merhum Demirel'in "Ben bu ülkede 41 yaşımda başbakan oldum" anlatımı, hem tecrübesine hem Türkiye'ye minnetine yorulurdu. Merhum Demirel'in, 41 yaşında başbakan olmak gururlanmasını, idamlar ve DP'lilere özel yasak dolayısıyla o "Kaht-ı rical" günlerinde, "Su Müdürü" sıfatlı bir bürokrat lider yapılmış ve "Bugünkü ciğer, yarınki etten iyidir" tercihlilerin tatmini sağlanmıştır, şeklinde izah eden bir görüş de vardır. Burada çıkarımız ne bizim?" 7 Ekim Aksa tufanı direnişinin başlamasından iki gün sonra bu demeciyle medyaya görüntü vermişti, Sayın Arınç. O günden beri birkaç kere demek istediklerini anlamaya çalıştığımız yazılarımız oldu. Demecinin yayımlanmasının ertesinde, yanlış anlaşıldım mazeretine sığınan Sayın Arınç'a, Türkçenizde doğru anlaşılacağınız kelimeleriniz yok muydu sorusu, sanıyoruz bugüne kadar sorulmuş değil. Şifreyi çözen çözmüştü. Biz de bunu İsrail, Suriye'yi yıkıp işgal ettiğinde anlayabildik. "Senin gıdanı bile dışarıdan gönderiyoruz." "İyilik etmeden, başıma kakar" türkümüzde anlatılanı çağrıştıran Sayın Arınç, bombaların altındaki bir toprakta hangi bitki ve ağaç yetişir ve kurşun zehirlenmesi yapmaz, bilgisini de verseydi bunu derken, iyi olurdu. "Senin teknik aletlerini, ihtiyaçlarını dışarıdan karşılıyoruz." Sayın Arınç'tan, ne kadar karşıladıklarını ve 7 Ekim'den sonra İsrail'in nelerini karşıladıklarını da açıklamasını istemek hakkımız vardır. "Onlara haklılık payı kazandırıyorsun." O gün çok acele ederek bu soruyu soran sayın Arınç, çıkarlarının ne olduğunu yandaş medyalarının yazdıklarından öğrenmiş ve rahatlamıştır, sanıyoruz.

Filtreleme Haberleri

Şakir Tarım

Bir Efsanedir Hasan Bitmez!

7 Ekim 2023'ten bu yana 15 aydır Filistin'de; son 20 gündür Suriye'de yaşananlar dikkate alındığında, şehit Hasan Bitmez'in bekamızla ilgili konularda TBMM ve Türkiye'yi uyardığını daha iyi anlıyoruz. Dönemin Başbakanı Erdoğan'ın 5 Şubat 2004'te Harward Kennedy Shooll'de yaptığı konuşmanın ABD'ye teslimiyet anlamına geldiğini, "sözün sahibi"nden nakletti: "ABD ve küreselcilerin hedeflerini gerçekleştirmesine hiçbir şekilde engel olmayacağız. Bilakis her türlü desteği sağlama noktasında iş birliği yapmaya hazırız. ABD'nin bizden talep ettiği bütün yükümlülükleri yerine getireceğiz. Bunun için KKTC'yi dahi feda etmeye söz veriyoruz ve bunu garanti ediyoruz. İsrail'in güvenliği bizden sorulur." Hasan Bitmez, ABD ve İsrail'in Türkiye ve Ortadoğu'yu yok etme planlarını çok iyi biliyordu. Bugün Suriye'de yaşanan kaos ortamının bu noktaya geleceğini daha o günden hatırlatmıştı: "Suriye'ye diz çöktürme projesinde de Siyonizm'e yardımcı oldunuz. Bugün Suriyeliler perişan! Yüz binlerce insan öldü. Milyonlarca insan göçmen oldu. Suriye bölünme aşamasına geldi. ABD bölgeye yerleşti. Terör örgütleri Suriye'de cirit atıyor." RAHMETLİ Hasan Bitmez'in TBMM'deki konuşması iyi analiz edilince, bugün yaşananlarla ilgili, geçmişte hangi hazırlıkların yapıldığını daha net olarak görebiliyoruz. Erbakan'ı "lideri" olarak gördü. İki gün sonra "ümmetin şehidi" oldu. Vefatı üzerine Türkiye ve dış dünyadan pek çok taziyeler yayımlandı: "DAVA adamına yaraşır bir hayat sürdüğüne ve 'Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz' hadis-i şerifi sırrınca ölümüne hepimiz şahidiz." (Temel Karamollaoğlu, dönemin Saadet Partisi Genel Başkanı) "Allah'ım, hakkın sesini haykıracak bir nefes eksildi. Yerine yenilerini gönder." (Safiye Bitmez, şehidimizin sadık eşi) "Çok uğraştık. Ama kadere karşı gelinmiyor. Son nefesine kadar hakikati haykırdı. Susturmaya çalışanlara inat, hakkı söyledi." (Dr. Turhan Çömez, kriz başlayınca ilk müdahaleyi yapan doktor, Balıkesir Milletvekili) "Hasan kardeşimiz Filistin şehididir." (HAMAS'ın şehit olan eski lideri İsmail Heniyye) "Hasan Bitmez'in vefatının üzüntüsü içindeyim." (Kemal Kılıçdaroğlu, eski CHP Genel Başkanı) "Tarihe adını onurla, haysiyetle yazdırdı. Sultan Süleyman'a kalmayan dünya, kimseye kalmayacak!" (Elif Çakır, gazeteci) "Çok konuşmayı sevmezdi. Ağdalı, nağmeli konuşmayı bilmezdi. En belirgin yönüyse, 'doğru' değil; 'çok doğru bir insan' olması. Sözünü esirgememesi, yapılan her işin sonucunda, teşkilâtını iyi temsil edebilmek için sözünü sakınmadan söylemesi ve kararlı bir şekilde adımını atması." (Birol Aydın, arkadaşı ve Saadet Partisi İstanbul Milletvekili) "Hayatını İslâm âlemini birleştirmeye, Müslüman milleti uyandırmaya, son olarak da Filistin'in mazlûmiyetini savunmaya adamıştı. Vefatı İslâm âlemini ve dostlarını derinden üzdü." (Dr. Ali Ekber Velâyetî, Dünya İslâmî Uyanış Forumu Genel Sekreteri) "Kardeş ülke Türkiye'den üzücü haber geldi. Uluslararası etkinliklere konuk olan Hasan Bitmez vefat etmişti." (Cemaat-i İslâmî, Pakistan) Allah derecesini âlî eylesin!

14 Aralık 2024 05:04

İsmail Hakkı Akkiraz

Davamız İslam'dır

Âlemlerin Rabbi, Rahman ve Rahim olan Allah'a hamt, Peygamberimize, âline ve sahabelerine salât ve selam ederiz. İslam, ne liberalizmdir, ne kapitalizmdir ne de radikalizmdir. Bu nedenle; "Bugün dininizi ikmal ettim ve nimetlerimi tamamladım" ayeti en son indirilmiştir. Bugün, Müslüman toplumların zillet içinde olmalarının temelinde, itikat, ahlak, düzen ve kavram olarak İslam'dan uzaklaşmaları vardır. Modern Müslüman, ılımlı İslam, çağdaşlık gibi kavramlar, büyük bir fikir kirliliği, manevi yıkım için kullanılmaktadır. İslam'ın ılımlısı, ılımsızı olmaz. Çünkü İslam, Allah yapısıdır ve dünya ve ahiret saadetinin tek ilacıdır. Bunun için, İslam'ca düşünmek ve yaşamak gerekir. İslam, bütün insanlığın kurtuluşu için gönderilmiştir. Bu nedenle İslam'ı tebliğ­de muhatabımız istisnasız bütün insanlardır. Erbakan Hocamız bize ne öğretti, bilmek gerekir: "İnancımıza göre; namaz dinin direği, cihat ise zirvesidir. Müslüman hakkin hâkimiyeti için motor, şerrin yok olması için fren olma görevlisidir. Bu dünyada, adil bir düzenin himayesinde, huzur ve emniyet içinde yaşamak için, sadece insan olmak yeterlidir. Biz seçimler için değil, gelecek nesiller için çalışıyoruz. Biz mantar zihniyetli değiliz, biz çınar ağacıyız. Bizim davamızda kimse kendi için yaşamaz, herkes kardeşi için yaşar, menfaati öldürmenin en kolay yolu budur. Bir milletin asıl gücü; topu, tüfeği yahut tankı değil, imanlı ve inançlı gençliğidir. Allah'ın en sevdiği insan, sorumluluğunu bilen ve kendi görevini en iyi şekilde yerine getiren insandır. Görevini ciddiyet ve titizlikle yapmak ihsan makamıdır. Dünyayı ezen sömürü canavarının beyni Siyonizm, kalbi haçlı Avrupa, sağ kolu Amerika, sol kolu Rusya'dır. Ben kesinlikle inanıyorum ki; önümüzdeki yıllarda bütün dünyada en gür seda hakkın ve hakka inananların olacaktır." Her Millî Görüşçü bilir ki, bu kendiliğinden olmaz. Bakınız Rabbimiz Tevbe Suresi 41. şöyle buyuruyor: "Sizin için kolay da olsa, zor da olsa gerek hafif, gerek ağır olarak, yani genç-ihtiyar, atlı-yaya, küçük birlikler ve ordularla, bekâr-evli, cesur-korkak hangi halde bulunursanız bulunun, mutlaka evlerinizden fırlayarak cihada çıkın ve mallarınızla, canlarınızla Allah yolunda yürekten çaba gösterin. Çünkü eğer bilirseniz, bu sizin kendi iyiliğiniz içindir." Bir komutan, bilge subayları, tecrübeli ve deneyimli kurmayları yanında bulundurmaz, sadece heyecanı yüksek, kanı deli er ve çavuşlarla yola çıkarsa yarı yolda kalır. Bu durum, İslam'ın emrettiği bir edeptir.

14 Aralık 2024 05:01

L. Doğan Tılıç

Türkiye'deki Suriyeliler: Gitmek Mi Zor, Kalmak Mı?

"Muhteşem devrim"in görünen "muzaffer baş aktör"ü HTŞ, siyasal İslam, cihatçılık ya da adına ne derseniz deyin savunduklarını iddia ettikleri değerler adına tam bir sefalet sergiliyorlar. İsrail, kontrolünü ele aldıklarını söyledikleri "vatan"larını lokma lokma yutup, orduları olabilecek ve savunma yapmalarını sağlayacak ne varsa yok ederken ağızlarını açıp Netanyahu'ya tek söz edemiyorlar. "Gitmek mi zor, kalmak mı zor? / O sabahı gel bana sor." 2011'de Suriye'de isyan, ayaklanma, iç savaş başladığında, evlerini barklarını geride bırakıp kendilerini yurt dışına atan Suriyeliler, Zeki Müren'in şarkısını bilmeseler de kuşkusuz bu nakarattaki gerilimi yaşamışlardı. Şimdi, "muhteşem devrim" onları evlerine geri çağırırken, 13 yıldır tutunmaya çalıştıkları topraklardaki ev sahipleri de "misafirlik uzadı, artık gidin" diyor. On yıllardır bir ayağı Suriye'de, orada da iş yapıyor. "Suriyeli ortağım endişe içinde. Esad, tamam diktatördü, ama onun zamanında iş hayatı bir şekilde devam ediyordu. Şimdi, ne olacağı konusunda tam bir belirsizlik var. Ortağıma geleyim diyorum, 'Sakın gelme, başına ne geleceğini bilemeyiz' diyor. Ben buradaki Suriyelilerle de yakın ilişki içindeyim. Sınırdaki geri dönüş kuyrukları da gerçek değil. Gidenler bakıp döneyim havasında, kontrol için gidiyorlar." Abdo'nun gözlemi de düşüncesi de bu. Hatay'daki Arap Alevi vatandaşların Suriye'deki akrabalarından duydukları "iyi" haberler de yok değil. Onlardan biri; "Şimdi Lazkiye'den bir akrabam aradı" diyor. "Durumumuz iyi dedi. Yeni idare önde gelen Alevi şıhları ile toplantılar yapmış. Bizden yana olun, rahatınıza bakın demişler. Yine de Hristiyanlar ve Aleviler endişeliler. Geçmişte yaşadıklarını, cihatçılar tarafından yakılıp yıkılan köylerini, katliamları unutmuş değiller. Bekleyip göreceğiz." Imad Hac Yusuf, 47 yaşında bir mermer ustası, dört çocuğuyla beraber Hatay'da bir konteynırda yaşıyor. "Orada bizi neyin beklediğine bağlı." 32 yaşındaki Ömer Rahman, Hatay'a İdlib'in küçük kasabası Ariha'dan gelmiş. 2011'den bu yana Türkiye'ye gelen, bugün resmi rakama göre sayıları 2.9 milyon olan, ancak 5 milyona kadar çıktığı yıllardan söz ettiğimiz Suriyelilerin; Türkiye'nin ekonomik büyümesine katkıda bulunduğu, gündelik temel ihtiyaçlarının Türkiye ekonomisi içinde karşılandığı, yalnızca ucuz emek olarak değil kurdukları şirketlerle de var oldukları, Türkiye bankalarında milyonlarca dolarları olduğu bir gerçek. 2023 yılı itibariyle 108 bin 250 Suriyeli çalışma iznine sahipti. Geçen günlerde Hürriyet'e yaptığı açıklamada, Türkiye'nin birçok kentinde kayıtlı ya da kayıtdışı çalışan çok sayıda Suriyeli göçmen olduğuna dikkat çekerek "Sektör panik halinde. Şu şartlarda, ülkesine dönen Suriyeli işçinin yerini dolduramayız" demişti. Ankara'nın tarımdaki önemli ilçelerinden Beypazarı'nın 50 binlik nüfusu içinde 6 bin kadar Suriyeli olduğu tahmin ediliyor. Hafta başında, Beypazarı yerel medyası, "Belediyeden Suriyeli Misafirler İçin Güvenli Dönüş Hizmeti" haberleri yaparak; "Beypazarı Belediyesi, uzun bir süredir şehirde misafir edilen Suriyelilerin memleketlerine dönüşünü sağlamak amacıyla yeni bir transfer hizmeti başlatıyor. Belediye tarafından yapılan açıklamada, dönüş için gerekli başvuruların Belediye Binası'nın giriş katında bulunan Danışma bölümünden form doldurularak yapılabileceği duyuruldu" denilmişti. "Vahhabi" dediği kendisine işçileri getirip işçi başı bir yüzde alan Suriyeli "Çavuş" var. Osman, 40 yaşında, 2012 yılında Haseke'den kaçıp gelmiş. "Suriye'de öğretmendim" diyor. "Burada tavukçulukta, tarlalarda çalışıyoruz. Soğan bitti, şimdi havuç var. Çapa yapıyoruz, hasat yapıyoruz. Evde 9 kişiyiz. 3 çocuk okula gidiyor, 5 kişi çalışıyoruz. Dönmek istiyorum tabii. Birkaç ay sonra, belki yazın, bakalım." BEŞ YILDA SURİYE'Yİ İHYA EDERİZ Bir de yakılıp yıkılmış Suriye'de, altyapı ve üstyapıda yapılacak işlerden hevese kapılanlar var. Mustafa Karslıoğlu, Doğu Akdeniz İnşaat Müteahhitleri Federasyonu (DAIMFED) Başkanı, 5 yılda Suriye'yi yeniden inşa edebileceklerini tahmin ediyor. Suriye'de yeniden inşa koşullarının ne zaman oluşacağını kestirmenin zor olduğunu, yeniden inşa finansmanın zengin Arap ülkelerinden, Batı'dan ve uluslararası kuruluşlardan geleceğini aktarıyor ve "Eğer bir ekonomi dışarıda yatırım yapacağı fazlayı yaratamıyorsa, yatırım için kendi ekonomik fazlası yoksa, oradan pek beklenti içinde olamazsınız. Türkiye'nin zaten kendi deprem bölgesi var yeniden inşa etmesi gereken ve bir ekonomik fazlası da yok. Kısa vadeli birkaç veriye bakarak havaya girmek doğru değil. Uzun vadede, orada koşullar oluşursa ve biz de doğru adımları atarsak, ihtiyatlı bir iyimserlik içinde olabiliriz." Ülkenin önemli müteahhitlerinden biri de, isminin açıklanmaması koşuluyla yaptığı açıklamada, iki şeye dikkat çekiyor: Bir; Suriye'de bir yeniden inşa konuşmak için henüz çok erken. "Koyun can derdinde kasap et!" BİR AYAĞIMIZ ORADA, BİR AYAĞIMIZ BURADA "Gitmek mi zor, kalmak mı zor?" ikilemi içinde bocalayan Türkiye'deki Suriyelilerin, uluslararası verilere bakarak önemli bir kısmının kalacağı söylenebilir. Ali, 37 yaşında, 2014'de savaş nedeniyle Halep'ten kaçıp gelmiş. "Esad'ın devrilmesinden sonra dönmek isteyenler de var kalmak isteyenler de var. Ben şimdilik dönmeyi düşünmüyorum. İşim düzenim ailem burada artık.", diyor. 2016'dan beri inşaat sektöründe ne iş bulsa çalışıyor: "Esad'ın gitmesine çok sevindik, bayram yaptık. Şu an Ankara'dayım 5 ay önce evlendim, burada düzenimizi kurduk. Yani bana sorarsan şimdilik dönmeyi düşünmüyorum. Neden diye sorarsan buradaki işlerden dolayı. Ve benim eşim Suriyeli olmadığı için, Iraklı kendisi, beklemedeyiz yani." Zeynep genel Suriyeli sığınmacı profilinin dışında birisi. Okullarda hocaları bile sormaya başlamış, ne zaman dönüyorsunuz artık diye. "Suriye'ye dönmeyi düşünüyorum, istiyorum. Ama Türkiye ile de bağım kopsun istemiyorum. Git gel yapacak şekilde daha çok Türkiye'de kalacak şekilde yaşamak istiyorum."

14 Aralık 2024 05:00

Selin Nakıpoğlu

Bugün Değilse Ne Zaman?

Afganistan, Libya ve Irak'ta yaşananların bir benzeri günümüzde Suriye'de yaşanıyor. Suriye'de Heyet Tahrir el Şam bünyesindeki cihatçı grupların, Suriye Ordusu'na karşı 27 Kasım'da başlattıkları saldırılar sonucunda Suriye yönetimi düştü. Sadece bu kadar da değil, radikal İslamcıların Türkiye sınırına yaklaştıkları bir süreçteyiz. Emperyalizmin "böl ve yönet" şiarıyla yürüttüğü Büyük Ortadoğu Projesi büyük bir adım daha attı. Siyasal İslamcıların iplerinin doğrudan her zaman olduğu gibi emperyalizmin elinde olduğu ise Suriye'nin başına gelenlerden sonra apaçık ortada. Kadınlar, bir mahrem (aileden bir erkek koruyucu) olmadan tek başlarına dışarıda olamazlar" dediler.

14 Aralık 2024 05:00

Attila Aşut

Başlıklardaki Yanlışlar

Tuğçe Madayanti Şen 'in 31 Ağustos 2024 tarihli BirGün'deki köşeyazısının başlığı buna bir örnek: "Kadının hayatta kalan olması" … Gürsel Köksal'ın 13 Ekim 2024 tarihli BirGün'deki yazısının başlığı da benzer bir yanlışı içeriyor: İnsan ilk bakışta, Almanların bizim kaval biçimindeki üfleme çalgımız "ney" den korktuklarını sanıyor! Son örneği de Haydar Ergülen'in 1 Aralık 2024 tarihli BirGün Pazar'daki yazısından verelim: "Hoşgeldin şair!" Otuz yılı aşkın bir mahpusluğun ardından özgürlüğüne kavuşan ozan İlhan Sami Çomak 'a hoş geldin demiş Haydar Ergülen. Ama metinde doğru olarak ayrı yazdığı "hoş geldin" esenlemesini başlıkta neden bitişik yazmış, onu anlamadım. Belli ki Haydar Ergülen'in kendi seçimi bu. ENFLASYON SÖZLÜĞÜ Türkiye'de yıllardır en çok dillendirilen sözcük, "enflasyon" ve onunla ilintili ekonomik kavramlardır. Resesyon: Ekonomik durgunluk. (Cumhuriyet.com.tr, 23 Kasım 2024) İnsan bu başlığı görünce, "Hastalar tesettüre girmiş herhalde!" diye düşünmeden edemiyor. Oysa haberi okuyunca anlıyoruz ki kapananlar hastalar değil, "Yenidoğan Çetesi" nin işlettiği hastanelermiş! • Yakında "davul tozu" ve "minare gölgesi" de satmaya kalkarlarsa şaşırmayacağız!

14 Aralık 2024 05:00

Zehirlenme Olayında İlgili 3 Kişiye Gözaltı

Hatay'ın İskenderun ilçesinde aynı aileden 4 kişinin hayatını kaybettiği, 1 kişinin de hastanede tedaviye alındığı zehirlenme olayına ilişkin 3 şüpheli gözaltına alındı. Kapıyı açan olmayınca eve giren ekipler, Emrah (43), eşi Kader (35), çocukları Yiğit Efe (14), Elif Bilge (12) ve İsmail Ege Kökçü'yü (5) baygın halde buldu. Hastaneye kaldırılan aileden, Kader Kökçü ile çocukları İsmail Ege, Yiğit Efe ve Elif Bilge Kökçü kurtarılamadı. Hatay Valiliği, olayla ilgili yaptığı açıklamada, "Vatandaşlarımızın kesin zehirlenme sebebi yapılacak olan otopsi sonucunda belirlenecektir" dedi.

14 Aralık 2024 05:00

'Savaş Dönemi İçin Hazırlanma Zamanı'

NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Rusya'yla olası bir çatışma tehdidine hazırlanmak için yeterli harcama yapılmadığını, " savaş dönemi zihniyetine geçme" zamanının geldiğini söyledi. TRUMP BASTIRIYOR ABD'de 20 Ocak'ta başkanlığı devralmaya hazırlanan Donald Trump da daha önce savunma alanında yeterli harcama yapmayan NATO ülkelerini korumayacağını söylemişti. Öte yandan Trump, Ukrayna'nın Rus topraklarına ABD füzeleriyle saldırmasını "delilik ve büyük hata" diye nitelendirdi, Ukrayna savaşını sona erdirecek "çok iyi" bir planı olduğunu söyledi.

14 Aralık 2024 05:00

Kırmızı Bülten Talebine Yine Ret

Haklarında "olası kastla kasten öldürme ve yaralama" suçlarından 876 yıl 6'şar aya kadar hapis istemiyle iddianame düzenlenen ve 460 gündür de firari olan Kervan Pastanesi'nin sahipleri Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel için kırmızı bülten çıkarılması talebi ise reddedildi. AKP'Lİ ESKİ BAŞKAN KAVAK'A TAHLİYE Önceki Nurdağı Belediye Başkanı AKP'li Ökkeş Kavak, 26 kişinin hayatını kaybettiği Kavak Apartmanı davasından tahliye edildi. KAMU GÖREVLİLERİ İÇİN İDDİANAME Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, 6 Şubat depremlerinde Sami Bey Apartmanı'nın yıkılması sonucu 40 kişinin yaşamını yitirmesine ilişkin açılan dava kapsamında iki kamu görevlisi hakkında iddianame hazırladı.

14 Aralık 2024 05:00

Kendi Personeli Dahi Rtük'ü Taraflı Buldu

Eleştirel yayınlar yapan medya organlarına karşı, "İktidarın sopası gibi hareket ettiği" gerekçesiyle eleştirilen Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), stratejik plan kapsamında hazırladığı paydaş analizlerini tamamladı. Personelin en düşük oranda katıldığı maddenin, "RTÜK'ü aldığı kararlar açısından değerlendiriniz" başlığı altında yer verilen, "Tarafsızlık-nesnellik" maddesi olduğu kaydedildi. ZAYIF YÖNLER RTÜK'ün stratejik planında, "Zayıf Yönler" de sıralandı.

14 Aralık 2024 05:00

Karaman'ın Koyunu, Ortaya Çıktı Oyunu

İYİ Parti Konya Milletvekili Ünal Karaman'ın da aralarında bulunduğu 4 kişi, Dersim'de koruma altında bulunan ve yöre halkı tarafından değer gösterilen dağ keçisini katletti. Yapılan açıklamada "Ünal Karaman'ın da arasında olduğu "avcılar" tarafından dağ keçilerimiz katledildi. Spor adı altında yapılan bu katliama karşı mücadele edeceğiz!" denildi.

14 Aralık 2024 05:00

İletişim Formu

captcha

Kişisel verilerinizi işlemekte ve kanunlarda öngörülen teknik ve idari tedbirleri alarak bu verilerinizin korunması için elimizden gelen çabayı göstermekteyiz. İşlenen kişisel verilerinize ilişkin bilgilere aydınlatma metnini ziyaret ederek ulaşabilirsiniz.