×Uygulama Logosu

Habokado - Akıllı Haber Özeti

Özetleri Okuyun ve Dinleyin

İnsan, Aile, Komşu Ve Suriye'de Bir Adil Düzen - 1

Bu yazıları yazmama da 'Komşuluk öldü' yazısı vesile oldu… Mustafa Kutlu'nun en son yazısının başlığı ve konusu bu! - Benzer olup burada sayılamayacak kadar çok olan 'değerlerimiz' de öldü mü?! - Hani bu gibi vesilelerle hep 'Sosyal Tufan' var diyorum ya… - Ve bu alanlarda inşa edeceğimiz Adil Düzen ile Adil Ekonomik Düzen gemileri... Buraya kadar yazdıklarım 'genel girizgâhımız' olsun ve devamında yavaş yavaş asıl yazacaklarımıza ya da daha doğrusu 'çare ve çözümler' içerikli bölümlere geçelim ama öncesinde hep bizim yani çağımız insanlarının hikâyelerini yazan Mustafa Kutlu'nun en son 11.12.2024 Çarşamba tarihli ve "Komşuluk öldü" başlıklı yazısı ile devam edelim… Komşuluk öldü (ve Suriye'de bir ADİL DÜZEN!) Apartmanda yaşayanlar kendi hayatlarına bakarak bu soruya cevap verebilirler. İster tezgâh, ister makine, ister bilgisayar başında olsun bu hayat "fabrika ayarı"na tâbidir. Bir adım ötesi aile fertleri ile iletişimi kesmektir.

Reşat Nuri Erol

Kaynak: Milli

14 Aralık 2024 05:09

Alıntıdır : Haber Kaynağı İçin Tıklayınız

Yazarın Diğer Yazıları

Bu habere çok benzer konularda diğer kaynaklardaki haberlere aşağıdan ulaşabilirsiniz.

Reşat Nuri Erol

Yeni Yıl Ve Yeni Üç Aylar İyiliklere Vesile Olsun - 20

18.01.2025 tarihli 1271'inci haftalık seminerimizin orta yerindeki bölüm de şöyle… "Yudebbiru'l-emramine's-semâiilâ'l-ardi / Emri semadan arza tedbir eder." (Secde Suresi, 5) "Emir" önceden belirlenmiş talimatları takip ederek amacına ulaşmak için programlı bir şekilde uygulanarak gerçekleştirilmesi gereken görev veya iştir. "Allah emri tedbir eder" denmiştir. "Tedbir" ise bir işin istenilen sonuca ulaşması için ayrıntılarını görünmeyen yönleriyle birlikte başlangıcından bitişine kadar düzenlemek, işin ilerleyişi sırasında meydana gelecek aksaklıklara karşı önlem alıp en ince detaylarına kadar tasarlamaktır. "Allah'ın emri tedbir etmesi" demek, her türlü ihtimale karşı bir önlem alarak işin bütün aşamalarını kontrol altında tutarak o işin istenilen nihai sonuca varmasını sağlaması demektir. Buradaki "sema" kuantum seçenekleridir, "arz" ise bu seçenekler içinden gerçekleşendir. Allah bir emri tedbir ettiği zaman tüm kuantum seçenekleri içinde o emrin gerçekleşmesini sağlayacak seçenekleri yaratmıştır. O seçenekte bir problem meydana gelirse diğer seçenek devreye girer ve Allah'ın tedbir ettiği emir mutlaka gerçekleşir. Bundan öncesindeki ayette "sizin için Allah'ın dunundan ne bir veli ne de bir şefaatçi vardır" denmiştir. Bu da Allah'ın bize veli ve şefaatçi olmasıyla ilgilidir." *** 'İlim/iyilik' olarak 'Faizsiz Adil Ekonomik Düzen' akademik çalışmasına devam… "2020 Mart ayında dünyada başlayan Koronavirüs salgını, birçok kişinin işini kaybetmesine, iş yerlerini kapatmasına ya da bu ciddi ekonomik zararlarla karşılaşmasına neden olmuştur.

22 Ocak 2025 05:11

Reşat Nuri Erol

Yeni Yıl Ve Yeni Üç Aylar İyiliklere Vesile Olsun-19

"Karz-ı hasen almak, kişilerin işlerine daha sıkı sarılmalarına ve borçlarını geri ödemek için çaba göstermelerine sebep olur. Ancak günümüzde, insanların borçlanma taleplerinin bankalara kayması, faizli borçlanma alışkanlıklarını artırmaktadır. İnsanlar, bankalardan kredi almak zorunda kaldıklarında, faiz yükü altında ezilir ve ekonomik sorunlar daha karmaşık hale gelir. Karz-ı hasen, bu tür faizli borçlardan uzak durarak kişilerin ekonomik yükünü hafifletir. Karz-ı hasen ile bireylerin ihtiyaçları karşılanırken, aynı zamanda faizli işlemlerden kaçınılır ve toplumda adaletli bir borçlanma kültürü gelişir. İhtiyaç sahiplerinin kalkınmasına katkıda bulunmak, toplumsal huzuru ve adaleti sağlamanın yanı sıra uzun vadede ekonomik büyümeye de destek verir. Sonuç olarak, karz-ı hasen hem bireysel hem toplumsal açıdan önemli bir değer taşır ve İslam'ın öngördüğü adaletli toplumun temellerinin atılmasına katkı sağlar."

20 Ocak 2025 04:54

Reşat Nuri Erol

Yeni Yıl Ve Yeni Üç Aylar İyiliklere Vesile Olsun-18

Süleyman Karagülle hocamız ile 1999 yılında Üsküdar'da İslam Medeniyeti Vakfı'nda başlattığımız haftalık "Kur'an ve İlim" seminerlerimiz devam ediyor; bu yazıyı yazdığım bugün 1271'inci haftalık seminerimizi yapmış olacağız, elhamdülillah… "Allah, akrabalar arasında ilişkilerin güçlendirilmesini ve sorumlulukların yerine getirilmesini emretmiştir. Sıla-i rahim, akrabalarla bağları sürdürmek ve onların ihtiyaçlarına yardımcı olmaktır. Hz. Peygamber akrabalara iyilik etmeye devam etmeyi, cömert olmayı hatta akrabaya yapılan yardımda iki sevap olduğunu, birinin sadaka, diğerinin ise akrabayı gözetme sevabı olduğunu belirtmiştir. Yardıma önce en yakın akrabalardan başlanması gerektiğini, çünkü akrabalar arasındaki bağın hem kan hem de can bağıyla kurulduğunu ifade etmiştir. Bu bağlılık, insanlar arasında sevgi ve merhamet duygularını güçlendirir. Toplumda komşuluk ilişkileri de oldukça önemlidir. Hz. Peygamber, komşuya iyilik yapmanın gerekliliğini vurgulamış ve Cebrail'in komşuya iyilik etmeyi sürekli tavsiye ettiğini belirtmiştir. Komşular, aileden sonra en yakın insanlardır ve onların haklarına saygı gösterilmelidir. Hz. Muhammed, kişinin ölümünden sonra üç borcun Allah tarafından ödeneceğini belirtmiştir, bunlar; Allah yolunda savaşırken borçlanan, evlenmek için maddi imkânı olmayan veya birinin cenazesi için borçlanan kişilerdir. Peygamber Efendimiz, evlenmenin imanını tamamladığını ve evlilik için borçlananlara karz-ı hasen vermenin gerekli olduğunu ifade etmiştir. Verilen yardımların karşılığının Allah tarafından kat kat ödeneceğini ve darda kalan borçluya zaman tanıması veya borcunu bağışlaması durumunda, onu kıyamet günü kendi gölgesinde himaye edeceğini bildirir. Ayrıca, Allah'a ve ahirete iman eden kişi, sevdiği maldan yakınlarına, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara ve yardıma muhtaç kişilere harcama yaparak erdemliliğini gösterir. Başkalarına yardım etmek yalnızca borç veren için değil, aynı zamanda yardım edilen için de faydalıdır. Yüce Allah (C.C.) Kur'an-ı Kerim de kişinin hayır olarak verdiğinin karşılığı olarak o kişiye o malın başkasını vereceğini ve bunun karşılığının da daha hayırlı olacağını verilenin karşılığının on katı olarak verileceğini, cimrilik etmeyip vermeyi, verilen her hayrı da muhakkak bildiğini bildirir. Yardımın amacı, Allah'ın rızasını kazanmak olmalıdır ve bu yardımlar, kişiyi cimrilikten ve israftan korur. Bu minvalde karz-ı hasen, yalnızca bireysel refahı artırmakla kalmaz, aynı zamanda toplumun ekonomik kalkınmasına da katkıda bulunur. Aldığı karz ile iş kurarak kendi geçimini sağlayan bir kişi hem psikolojik olarak sağlıklı olur hem de çevresindeki insanlara fayda sağlar. Karz-ı hasen ile ihtiyaç sahibi kişilerin maddi sıkıntıları giderilirken, zengin olan kişiler de sahip oldukları varlıklarıyla şükretme fırsatı bulurlar. Bu sayede toplumda yardımlaşma kültürü gelişir, bireyler arasında sevgi ve muhabbet duyguları güçlenir. İhtiyaç sahiplerine verilen karz-ı hasen, onları borç batağından kurtarır ve bu kişilerin ekonomik durumlarını iyileştirir. Özellikle iş kurma, evlilik masrafları, sağlık giderleri, eğitim harcamaları ve tarımsal faaliyetler gibi durumlarda yapılan borçlar hem bireyi rahatlatır hem de toplumun ekonomik gelişimine katkıda bulunur." (Devamı var.)

19 Ocak 2025 05:17

Reşat Nuri Erol

Yeni Yıl Ve Yeni Üç Aylar İyiliklere Vesile Olsun-17

Erdoğan, "Yeni evlenecek gençlerimize aile ve gençlik fonu dahilinde verdiğimiz faizsiz kredi desteğini 81 ilimizin tamamında uygulamaya alıyoruz. Bu yıl doğum yardımlarımızı da önemli ölçüde artırıyoruz. Bu kapsamda yeni doğacak ilk çocuk için verdiğimiz tek seferlik doğum yardımını bundan sonra 5 bin liraya yükseltiyoruz. Ayrıca ikinci çocuk için her ay 1.500 lira, üçüncü ve sonraki çocuklar için de her ay 5 bin lira olacak şekilde çocuk yardımlarını devreye alıyoruz. İkinci ve sonraki çocuklar için hiçbir bir şart gözetmeksizin vereceğimiz çocuk yardımlarını her ay annelerimizin hesabına yatıracağız." dedi. Erdoğan, 2025 yılını Aile Yılı ilan ettiklerini hatırlatarak, "İlk anne olma yaşının, geçmişte görülmemiş biçimde 29'u aştığını", doğurganlık hızının düştüğünü belirtti. "Borçlanma, bireyi maddi ve psikolojik olarak yıpratan, etkileri aileden topluma kadar uzanan bir süreçtir. Borçluluk, aile içi sorunlara, evliliklerin sona ermesine, akraba ilişkilerinin zayıflamasına ve bireyin ruhsal durumunun bozulmasına yol açabilir. Bireyin yaşadığı huzursuzluk, önce ailesini, ardından toplumu etkileyerek daha geniş bir sosyal soruna dönüşebilir. Borçluya yardımcı olmak, yalnızca bireysel bir destek değil, aynı zamanda huzurlu bir toplumun inşasına katkı sunmaktır. İslam, müminlere imkânları ölçüsünde ihtiyaç sahiplerine yardım etmeyi bir sorumluluk olarak yükler. Bu, din kardeşliğinin temel gerekliliklerinden biridir ve toplumsal dayanışmayı güçlendiren önemli bir ilkedir. Hz. Peygamber, "Kendisinden bir şey istendiğinde asla 'hayır' demezdi." Peygamber Efendimiz, bir hadis-i şerifte şöyle buyurmaktadır: "Müslümanların birbirleriyle kardeş olduklarını ve buna dayanarak birbirlerini korumalarını, sevmelerini, acılarına ortak olmalarını, birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılamalarını, bir vücut gibi dayanışma içinde olmalarını tavsiye etmiştir." Hz. Peygamber, bir Müslüman yardıma ihtiyacı olan kardeşine yardım ederse, Allah'ın da ona yardım edeceğini ve bir Müslüman'ın sıkıntısını giderirse, Allah'ın da kıyamette onun sıkıntılarından birini gidereceğini bildirmiştir. Karz-ı hasen ve diğerkâmlığın en güzel örneklerinden biri, ensar ile muhacirler arasındaki kardeşliktir. Ensar, Hz. Peygamber ile Mekke'den Medine'ye hicret eden muhacirlere kucak açmış, kardeşlik antlaşmasıyla onlara destek olmuş, işlerini ve evlerini paylaşmıştır. Bu sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın amacı, dinleri uğruna ailelerini, mallarını ve düzenlerini geride bırakan muhacirlere maddi ve manevi destek sağlamaktı. Akabe biatları sırasında ensardan bazı kişiler, Hz. Peygamber'i ve onunla birlikte olanları gerekirse canları pahasına koruyacaklarına söz vermişti. Ancak sahip çıkmak yalnızca tehlike anında koruma değil, her durumda maddi ve manevi destek sağlamaktır. Ensar, bu görevlerini layıkıyla yerine getirmiş, işlerini ve aşlarını muhacirlerle paylaşmış, hatta durumlarını düzeltmeleri için arazilerini onların kullanımına açmıştır. Muhacirler de durumlarını düzelttiklerinde ensarın yardımlarını geri ödemiştir. Hayber'in ganimetinden payını alan muhacirler ensarın onlara verdikleri hurma ağaçları ve bahçelerini iade etmişlerdir." (Devamı var)

18 Ocak 2025 05:25

Reşat Nuri Erol

Yeni Yıl Ve Yeni Üç Aylar İyiliklere Vesile Olsun-16

Önceki yazılarla birlikte okunmasını tavsiye ederek kaldığımız yerden devam… gazze, gazze, gazze; her şeyE RAĞMEN gazze… 7 Ekim 2023 tarihinden itibaren 'İsrail ve yandaş ülkelerini sonunun başlangıcı' başlıklı ve içerikli onlarca (toplam olarak yüzlerce) yazı yazdım; bu yazılarda 'teşhis ve tedavi' metodumuzla hem bunun sebeplerini hem de 'çare ve çözüm' içeriklerini de yazdım… - 'gazze, gazze, gazze'; her şeyE RAĞMEN gazze… *** 'İyilik' olarak 'Faizsiz Adil Ekonomik Düzen' akademik çalışmasına devam… "İslam dini maddi olarak sıkıntı içinde olan kişilerin ihtiyaçlarının karşılanmasına büyük önem verir. Bu konuda birçok emir ve tavsiyede bulunur. Başkalarının ihtiyaçlarını gidermenin özünde cömertlik, fedakârlık, diğerkâmlık, merhamet, sevgi gibi erdemlerin yanı sıra Allah'ın rızasını kazanmak vardır. Kur'ân'da ve hadislerde, zekât, fıtır sadakası, kefaretler ve adaklar emir kipiyle bildirilmiş ve bu ibadetler farz veya vacip hükmünde kabul edilmiştir. Sadaka, sadaka-i cariye, hibe, âriyet ve karz-ı hasen ise tavsiye niteliğinde olduğu için müstehab kabul edilmiş, ancak bu tür yardımlar Kur'ân ve hadislerde sıkça övülmüştür. Tavsiye niteliğinde olmalarına rağmen bu ibadetleri yerine getirenlerin, Allah tarafından kat kat mükâfatlandırılacağı bildirilmiştir. Zekât belirli bir miktarla sınırlandırılmışken, sadaka vermenin bir sınırı yoktur. Sadaka veren kişi, istediği miktarda bağış yaparak hem müminler arasında kardeşlik duygularını güçlendirir hem de toplumsal yardımlaşmayı teşvik eder. Bu ibadetler, bireysel ve toplumsal dayanışmanın en geniş şekilde yayılmasını sağlar. Karz-ı hasen Kur'ân-ı Kerîm'de birçok ayette ve Hz. Peygamber'in hadislerinde "güzel bir borç verme" ifadesiyle övülen ve gönüllülük esasına dayanan bir yardımlaşma türüdür.

17 Ocak 2025 05:27

Reşat Nuri Erol

Yeni Yıl Ve Yeni Üç Aylar İyiliklere Vesile Olsun-15

'Her şeye rağmen iyi şeyler de oluyor' diyelim ve bugünkü yazımıza 13 Ocak tarihli ve "Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni evlenenlere ve doğum yapanlara verilecek destekleri açıkladı" başlıklı Millî Gazete haberi ile başlayalım… Cumhurbaşkanı Erdoğan, "2025 yılını Aile Yılı ilan ettiklerini" hatırlatarak, "İlk anne olma yaşının, geçmişte görülmemiş biçimde 29'u aştığını", doğurganlık hızının düştüğünü belirtti. "En az üç çocuk'' çağrısını hatırlatan Erdoğan, gelinen noktada bu çağrının haklı bir çağrı olduğunun ortaya çıktığını söyledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Aile Yılı Tanıtım Programı"nda, yeni evleneceklere ve doğum yapanlara verilecek destek ve yardımları açıkladı ve dedi ki: "Yeni evlenecek gençlerimize aile ve gençlik fonu dâhilinde verdiğimiz faizsiz kredi desteğini 81 ilimizin tamamında uygulamaya alıyoruz. Ayrıca ikinci çocuk için her ay 1.500 lira, üçüncü ve sonraki çocuklar için de her ay 5 bin lira olacak şekilde çocuk yardımlarını devreye alıyoruz. İkinci ve sonraki çocuklar için hiçbir bir şart gözetmeksizin vereceğimiz çocuk yardımlarını her ay annelerimizin hesabına yatıracağız." *** 'Yeni yıl ve yeni üç aylar iyiliklere vesile olsun' dileğimiz devam ediyor… 'İyilik' olarak 'Faizsiz Adil Ekonomik Düzen' akademik çalışmasına devam… "İnsan kavramı, Arapça beşer, insan topluluğu anlamına gelen 'ins' kelimesinden türetilmiştir. İnsan yalnızca fiziksel ihtiyaçlarını karşılamakla yetinmez; malını ve canını muhafaza edecek, duygusal bağlarını güçlendirecek bir sosyal çevreye, hüznünü ve sevincini paylaşacağı insanlara da ihtiyaç duyar. Bu durum, bireyin topluma bağımlılığını ve toplumsal dayanışmanın önemini ortaya koyar." (Devamı var.)

16 Ocak 2025 05:01

Reşat Nuri Erol

Yeni Yıl Ve Yeni Üç Aylar İyiliklere Vesile Olsun-14

5 Ocak 2025 tarihinde bir yazarın "Birileri semirir, halk fakirleşir!" başlıklı makalesini okumuştum ve değerlendirmek için bekletiyordum… Makalenin sadece en başında yazılanlar şöyle: "Maaş zamlarının (emekli maaşları dahil) neden cücük kadar kaldığını sorarsanız "enflasyonla mücadele" cevabını alırsınız. Gerçekte yaşanan ise çok daha tatsız… Bir ülkede "kör tuttuğunu öper modeli" uygulanıyorsa sonuç hiç değişmez. Kitleler fakirleşirken, zümreler zenginleşir… Büyükten küçüğe şaibe varsa sistemde, bu çürümüşlüğün en güzel göstergesidir." Söz konusu yazı şöyle sona eriyor: "Büyük işlerden ufak torpillere… Yolsuzluk çok ciddi boyutlara ulaşmışsa, yoksulluk kaçınılmazdır o ülkede… Fakir ülkelere bakın, hemen hepsinin yöneticileri yolsuzluğa bulaşmıştır illaki de… Halk açlıkla mücadele ederken, birkaç kişi daha büyük servetler için daha fazla kirlenir... Adalet yerle bir olur, güven erir... Ve o ülkede yoksulluk sadece bir sonuç değil, yönetim sistemi haline gelir." *** Hem ülkemizde hem de bütün dünyada… Mûkriz (Borç Veren) Müstâkriz (Borç Alan) / Mukriz ve müstakrizde olması gereken şartlar şunlardır: Karz verecek olan kişi (mukriz) akıllı ve ergin olmalıdır, karz verebilecek mala sahip ya da onu karz olarak vermeye yetkili olmalıdır. Karz veren kişi verdiği karz-ı hibe etme yetkisine sahip olmalıdır. Karz Olarak Verilen Şey / Karz olarak verilecek malda bulunması gerekenler; Hanefilere göre, karz olarak verilecek olan şeyin misli (standart) mallardan olması gerekir. Karz olarak verilecek olan malın, başka bir malla karışmaksızın cinsi belli olmalıdır. İcâb ve Kabûl / Karz verenin, "Sana bu malı karz olarak verdim" demesiyle, karz alanında "Bu malı karz olarak aldım, kabul ettim" demesiyle icâb ve kabul gerçekleşmiş olur.

15 Ocak 2025 05:02

Reşat Nuri Erol

Yeni Yıl Ve Yeni Üç Aylar İyiliklere Vesile Olsun-13

2024 yılında her güne nerdeyse 2 kadın düşecek seviyede kadınlar öldürüldü…) Emekliler ile asgari ücretli emek sahiplerini de yazacaktım; vazgeçtim… Gazze'den geri çekiliyor Millî Gazete'de bugün (13.01.2025) bu başlık altında yapılan bir haber var… Gazze'de özellikle son günlerde büyük kayıplar yaşayan işgalci İsrail, artan kamuoyu baskısı nedeniyle daha önce elinin tersiyle ittiği ateşkes anlaşması için günlerdir mekik dokurken, HAMAS sözcüsü Cihat Taha, Gazze'de ateşkes anlaşmasının nihai taslağının tamamlandığını açıkladı. Öte yandan İsrail ordusu, Gazze'deki savaşın başladığı 7 Ekim 2023 tarihinden bu yana binlerce İsrailli askerin psikolojik stresi gerekçe göstererek muharip rollerde savaşmayı bıraktığını açıkladı. https://www.milligazete.com.tr/haber/23373645/yenilgiyi-kabul-etti-geri-cekiliyor *** 'İyilik' olarak 'Faizsiz Adil Ekonomik Düzen' akademik çalışmasına devam… 'Karz-ı Hasen'in Temelleri' / Karz akdinin meşruluğu Kur'an ve sünnete dayanır. Karz akdi bir ayn'ın (mal) teslimi ile tamamlandığından "aynî akitler" grubuna ve ödeme sorumluluğu gerektirdiğinden "daman akitleri" grubuna girer.

14 Ocak 2025 05:25

Reşat Nuri Erol

Yeni Yıl Ve Yeni Üç Aylar İyiliklere Vesile Olsun-12

Yapılası ana iyilik; "Halkımız Eziliyor! Çözümleme Yapmalıyız2 "Gazeteci-yazar Halis Özdemir, bu haftaki köşe yazısında sert ve çarpıcı bir üslupla toplumda artan ekonomik ve sosyal baskılar karşısında halkın yaşadığı zorlukları gündeme getirdi. https://bncmedyahaber.com/haber-lanet-olsun-halkimiz-eziliyor-cozumleme-yapmaliyiz-8391.html *** 'İyilik' olarak 'Faizsiz Adil Ekonomik Düzen' akademik çalışmasına devam… "Kur'an'da Allah'a güzel bir borç verme anlamına gelen karz-ı hasen tabiri Müslümanları hayra teşvik etmektedir. Allah rızası için ihtiyaç sahiplerine verilen borcu da içine alacak şekilde Allah yolunda (Fi Sebilillah) yapılan her türlü harcamadır. Kur'an-ı Kerîm, karz-ı haseni faizsiz ve herhangi bir karşılık beklemeden verilmesi sebebiyle "güzel bir ödünç" olarak nitelendirip teşvik edilmiştir. Yüce Allah'ın İsrailoğullarına Hz. Musa'nın (a.s.) vasıtasıyla bildirdiği emirlerden birisi de 'güzel bir borç vermek'tir. Fıkhî olarak karz-ı hasen, misli bir malın aynı miktarda, aynı nitelikte ya da daha iyisiyle geri ödenmek üzere verilmesini ifade etmektedir. Karz-ı hasen veren kişinin temel amacı, Allah'ın rızasını kazanmak ve borç alanın ihtiyacının giderilmesini sağlamaktır. Karz-ı hasen, kâr amacı güdülen bir eylem değildir. Yapılan iyiliğin karşılığını bizzat Allah'ın kendisinin vereceğini vadettiği bir yardımlaşma hareketidir. Karz genellikle altın, gümüş ve nakit paranın veya bir malın ödünç olarak verilmesiyle gerçekleşir. Fıkhî olarak, karz amacı güden kişi, bir malı ederinden fazla olmamak şartıyla geri almak üzere borç olarak vermelidir. Çünkü hiçbir menfaat beklemeksizin, sadece Allah'ın rızasını kazanmak ve din kardeşinin sıkıntısını gidermek amacıyla karşılıksız borç vermeye "karz-ı hasen" denir. Hanefî fıkhına göre karz, misli bulunabilir bir malın, yine aynı misliyle geri alınmak üzere bir başkasına verilmesidir. Karz olarak verilecek malların mislinin olması şarttır. Şafiîler'de karz, dinen ödünç verilen şeyler için kullanılan bir terimdir. Karzın Allah rızası için gönül hoşnutluğu içerisinde verilmesi gereklidir. Malikîlere göre karz, bir kimsenin maddi değeri olan bir şeyi, zimmete bağlı olarak, bedelini geri almak üzere ve hayır amacıyla başkasına vermesidir. Fakat ödenecek borcun alınandan fazla olmaması gerekir. Hanbelîler ise karzı, bir malı kendisinden yarar sağlayacak birine vermek ve sonra o malı veya bedelini geri almak diye tanımlarlar." (Devamı var)

13 Ocak 2025 05:07

Reşat Nuri Erol

Yeni Yıl Ve Yeni Üç Aylar İyiliklere Vesile Olsun - 11

"Bu (zalim) düzeni 'Adil Düzen' ile değiştirecek misin? Yeni bir dünya (Adil Dünya Düzeni) kuracak mısın? Bugünkü sömürü dünyası (sömürü dünya düzeni) içerisinde hiçbir şey yapamazsın. Bütün dünyayı değiştirmeye mecbursun ve maneviyatçı olmaya mecbursun. Sende maneviyat boyutu yok, sen hiçbir şey yapamazsın. (…) Bir sürü batıl parti şöyle yapacakmış böyle yapacakmış (…) Hadi ordan be hadi ordan! Hiçbiriniz hiçbir şey yapamazsınız. Niye yapamazsınız? Çünkü bu işin ölçüsü var… Sen maneviyatçı mısın? Hayır! Öyleyse beş para etmezsin. Sen Adil Düzenci misin? Hayır! Öyleyse beş para etmezsin. Sen yeni bir dünya (Adil Dünya Düzeni) kuracak mısın? Hayır! Beş para etmezsin. Senin konuştukların dinlenmez. (…) Bunları dilemeyin. (…) Hepsi boş. Hepsi horoz dövüşü. Hepsi Siyonizm'in oyunu. Bu milleti uyutmak için yapılan narkozlamanın birer parçası." https://www.youtube.com/watch?v=E5lCs1-gs0s *** 'İyilik' olarak 'Faizsiz Adil Ekonomik Düzen' akademik çalışmasına devam… "' Karz' sözlükte 'ödünç vermek, kesip koparmak, karşılık vermek' anlamlarına gelir. Terim olarak geri ödenmek üzere birine para, mal, eşya gibi şeyleri ödünç veya borç verme faaliyetini ifade eder. Bu kavram, borç veren kişinin malından bir kısmını ayırıp borç isteyene vermesini ve borç alanın da aldığı malın aynısını veya bir benzerini borç veren kişiye geri vermesini sürecini kapsar. Borç vermeye 'karz' denildiği gibi, borç olarak verilen şeye de denir. Elmalılı M. Hamdi Yazır karz terimini 'İbtidaenâriyet, intihaen bey-i sarf olan muamele' diye tanımlamıştır. Bu tanıma göre, karzın başlangıcında bir malı ödünç verme söz konusu iken, süreç sonunda borç alanın bir fayda gördükten sonra o malı geri vermesi gereklidir. 'Ödünç' ve 'borç' anlamına gelen ' karz', Arapça kökenli bir sözcüktür. Arapça kökenli bir kelime olan ve güzel anlamına gelen 'hasen', 'hüsn' sözcüğünden türemiştir. Bu iki sözcüğün sıfat tamlaması oluşturmasıyla ' karz-ı hasen' ifadesi, İslam dininde toplumsal bir faaliyetin ismi olmuştur. Karz, 'ödünç verilen mal', istikrâz, 'ödünç istemek veya ödünç almak', iktiraz 'ödünç almak', ikraz, 'ödünç vermek', mukriz, 'ödünç veren', mustakriz, 'ödünç isteyen veya ödünç alan' demektir. Görüldüğü gibi karz sözcüğü türeyerek bu faaliyetin her alanına terim üretmiştir. Kur'ân-ı Kerim'de karz kavramı on üç yerde geçmektedir. Kehf Suresi'nde bir yeri çaprazından dolaşıp gitmek anlamında kullanılırken diğer yerlerde borç vermek anlamında yer almıştır. Kur'an-ı Kerim'de mecaz olarak Allah'a güzel bir şekilde borç vermek anlamına gelen ayetler 'karz-ı hasen' ismiyle toplumsal bir ibadete karşılık gelmektedir. Zekât ve peygamberlere destek olma ibadetlerini içine alan bir karz ayetinde; insanlara imanı ve ibadetlerin yanı sıra maddi ve manevi iyilikler yapmalarını öğütlüyor. Allah rızası için yapılan her iyiliğin karşılığını kendisinin vereceğini bildiriyor. İman edenlere bireysel ve toplumsal sorumluluklarını hatırlatıyor. Hitabına uyanları cennetiyle müjdeliyor. Ve başka ayetlerde karz; zekât, hayır, infak ve sadaka ibadetleriyle ilişkilendirilmiştir." (Devamı var.)

12 Ocak 2025 05:24

Reşat Nuri Erol

Yeni Yıl Ve Yeni Üç Aylar İyiliklere Vesile Olsun - 10

Birinci sıradaki yazar "Faiz vebadır" başlıklı yazının yazarı Tülin Türkoğlu. Karz-ı hasen uygulamalarının her bireyin ekonomik refahına katkı sağlayacağına inanan araştırmacılar, çalışmalarında şu başlıklara odaklanmışlardır: Tamamen faizden uzak, karz-ı hasene dayalı bir sistemin kurulması; karz-ı hasenin, faizin yaygınlığını azaltma potansiyeline katkı sağlayacağı düşüncesi; karz-ı hasenin finansal sistem için güçlü bir alternatif olarak değerlendirilmesi; katılım bankalarında uygulanabilir bir karz-ı hasen finansman modelinin kurumsallaştırılması; Türkiye'de karz-ı hasenin, diğer ülkelerdeki gibi kurumsallaşma imkânlarının incelenmesi ve mikro kredi ile karz-ı hasen uygulamalarının karşılaştırılması sonucunda elde edilen bulgular. Tezimizin başlığı olan "Karz-ı Hasen Kurumu Açısından Müslüman Özne ve İktisadi Öznenin Karşılaştırılması" yalnızca iktisadi aktörlerin davranışlarını değil, bu davranışların dayandığı değerler sistemini ve bu sistemlerin sonuçlarını da incelemektedir.

11 Ocak 2025 05:18

Reşat Nuri Erol

Yeni Yıl Ve Yeni Üç Aylar İyiliklere Vesile Olsun - 9

Elif Kahraman'ın çalışmasında, İslam hukukunda, günümüz mikro kredi sistemi ile karz-ı hasen karşılaştırılarak, karz-ı hasen uygulamasının üstünlükleri vurgulanmıştır. Diğer bir çalışmada, İslami finansta yasaklar ve temel İslami akitler incelenerek, İslam toplumunun borçlanma ve infak konusundaki en özgün araçlarından biri olan karz ı hasen ve diğer finansal araçlar detaylı bir şekilde tanıtılmıştır. Karz-ı hasen sandıkları ve karz-ı hasen sandık uygulamalarının sonuçları üzerine yapılmış çalışmalardan Abdullah Talha Genç'in çalışmasında resmî ve resmî olmayan karz-ı hasen sandıklarının kuruluş amaçları ve işleyiş süreçleri incelenmiş, sandık yöneticileri ve üyeleriyle mülakatlar yapılmıştır. Sancar'ın çalışması, 2022 yılında İslam iktisadı tez ödülü ne layık görülmüştür. Karz akdi ve mezheplerin karz-ı hasen'e bakış açıları, karz-ı hasen kültürünün toplumda yaygınlaştırılması, karz-ı hasen'in dayanışma ve yardımlaşmaya katkıları, karz-ı hasen'in üretime katkısı ve karz-ı hasen'in faizli işlemlerin azaltılmasına yönelik olumlu etkileri. (Devamı var; 'Karz-ı hasen nedir?' sorusunun cevabı devam edecek…)

10 Ocak 2025 05:14

İletişim Formu

captcha

Kişisel verilerinizi işlemekte ve kanunlarda öngörülen teknik ve idari tedbirleri alarak bu verilerinizin korunması için elimizden gelen çabayı göstermekteyiz. İşlenen kişisel verilerinize ilişkin bilgilere aydınlatma metnini ziyaret ederek ulaşabilirsiniz.

Değerlendirme için doğrulama kodunu girin.

captcha